Atriyal septal defekt (ASD) nedir?
Kalbin sağ ve sol atriyumları (kulakçıkları) arasındaki duvarda doğuştan delik bulunmasıdır. ASD
varlığında sol atriyumdaki temiz kan sağ atriyuma geçer ve sağ kalbin pompalaması gereken ve
akciğerlere ulaşan kan miktarı artar. Zamanla aşırı hacim yüklenmesi akciğer atardamarında basınç
artması (pulmoner hipertansiyon) ve kalp yetersizliğine neden olabilir ve yaşam süresini kısaltabilir.
Ayrıca toplardamar sisteminde oluşan pıhtılar bu delikten geçmek suretiyle beyine giderek felçlere neden
olabilirler
Patent foramen ovale (PFO) nedir?
Kalbin sağ ve sol kulakçıkları arasındaki duvarda doğumdan sonra kapanması gereken zarın yetersiz
kapanmasına bağlı oluşan valf tarzında deliktir. Toplumda 5 kişiden birinde PFO vardır ancak %1’inden
azında kapatmayı gerektiren inme veya diğer nedenler bulunur. PFO varlığında öksürme, aksırma, ıkınma
gibi göğüs içi basıncını artıran durumlarda valf açılabilir ve kan her iki atriyum yönünde karşılıklı
geçebilir. Kan akciğerin filtre sisteminden geçmeden PFO aracılığıyla sağ atriyumdan sol atriyuma
geçtiğinde kandaki küçük parçacıklar, pıhtılar beyne ve diğer organlara giderek inme ve organlarda
infarktüse neden olabilir. PFO genellikle geçici veya kalıcı inme veya emboli bulguları oluşuncaya kadar
tanınamaz.
Patent ductus arteriosus (PDA) nedir ?
Ductus arteriosus; akciğer ana arteri (pulmoner arter) ile aort arasında doğumdan önce mevcut olan bir
kanaldır. Normal koşullarda doğum sonrası ilk birkaç gün içinde kapanır. Bu kanalın kapanmaması
durumuna PDA denir. PDA’da aorttan düşük basınçlı pulmoner artere kan geçişi ve akciğerlerde ve sol
kalpte aşırı kan yüklenmesi olur. Zamanla aşırı hacim yüklenmesi kalp yetersizliğine ve pulmoner
hipertansiyona neden olabilir, yaşam süresini kısaltabilir, damar duvarında infeksiyon riski taşır.
Tedavi seçenekleri nelerdir?
ASD yoluyla sol kulakçıktan sağ kulakçığa geçen kan miktarı belirli bir miktarın üzerinde ise ASD
kapatılmalıdır. Aksi takdirde akciğer damarlarında geri dönüşümü olmayan hasar meydana gelebilir.
ASD’de tedavi; cerrahi olarak deliğin onarılması, yamanması veya transkateter (ameliyatsız) yöntemle
geliştirilmiş aletlerle kapatılmasıdır. Cerrahi tedavide operasyonla göğüs açılır ve cerrahi olarak kalpteki
delik onarılır. Uygun vakalarda kateter yolu ile kapatma cerrahiye natif bir yöntemdir. Bu yöntemde
kasıktan küçük bir kesi ile büyük bir toplar damara (femoral ven) kateterle girilerek kalbe kadar ilerlenir.
ASD kapatma cihazları birbirine bağlı iki disk şeklindedir, delik çapına uygun olarak seçilen kapatma
cihazı kateter içinden ilerletilerek delik geçilir. Sol atriyumda cihazın bir diski açılır, ikinci disk de sağ
atriyumda açılarak delik kapatılır ve kateter geri alınarak işlem sonlandırılır. İşlem sonrası vücut
dokuları aletin üzerine doğru büyür ve ortalama 3-6 ay içinde tamamen vücut dokusu ile kaplanır.
Kapatma cihazı sürekli duvar içinde kalır. Cihazın varlığını hasta hissetmez. ASD’nin kateter yolu ile
kapatılabilmesi tüm ASD olgularında yapılamaz. Ancak uygun olgularda yapılabilir.
Kapama cihazının kenarlarının oturabileceği yeterli dokusu olan, kalp içinde pıhtı olmayan, kanama
hastalığı olmayan, aspirin kullanmasına mani bir durum olmayan, kapatma amacı ile kullanılan cihazın
imal edildiği metallere karşı allerjisi olmayan olgularda yapılması tercih edilmektedir.
Cerrahi yönteme göre avantajları nelerdir?
Hastanın hastanede kalış süresi cerrahiye göre çok daha kısadır (6-24 saat). Cerrahi yöntemde olduğu
gibi göğsün açılması ve kalp akciğer makinasına bağlanma gerekmemektedir. Estetik açıdan da göğüste
yara izi kalmaması önemli bir avantajıdır.
Ameliyatın Riskleri :
Transkateter yöntemle kapatma uygulaması ile ilişkili istenmeyen olaylar söz konusu olabilir mi, işlemin riski nedir?
Transkateter ASD kapatma işlemi esnasında ender de olsa bazı riskler mevcuttur. Girişim yapılan
damarlarda yırtılma, kanama olabilir buna bağlı cerrahi müdahale ve kan nakli gerekebilir. İşlem sonrası
nadiren enfeksiyon oluşabilir ve antibiyotik tedavisi gerektirebilir. Yine çok nadiren inme ve buna bağlı
uzun süreli fonksiyon kaybı oluşabilir. İşlem sırasında ve sonrasında kalpte ritm bozukluğu gelişebilir.
İşlemde kullanılan opak maddeye karşı alerjik reaksiyon veya böbrek işlev bozukluğu gelişebilir. Kapama
cihazının uygun pozisyonda yerleştirilememesi veya cihazın kontrol kateterinden erken ayrılıp
istenmeyen kalp boşluklarına düşmesi nedeniyle acil operasyon ile çıkarılması gerekebilir. Cihaz
bırakıldıktan sonra yer değiştirebilir ve komşu kalp kapaklarına zarar verebilir. Bu durum ameliyat ile
düzeltmeyi gerektirebilir. Nadiren cihaz deliği tam kapatmayabilir. Kapama cihazı etrafında pıhtı
yerleşebilir ve emboliye neden olabilir. İşlem sırasında kalp boşluklarından herhangi birinde yırtılma
meydana gelebilir ve acil operasyon gerekebilir. İşlem sonrası gelişen ve işleme bağlı olduğu düşünülen
ani ölüm vakaları bildirilmiştir.
İşlem sonrasi takip:
Hasta işlemden sonraki gün taburcu edilebilir ve birkaç gün içinde normal yaşamına ve çalışmasına
dönebilir. Cihaz üzerinde pıhtı oluşumunu önlemek için 6 ay süre ile aspirin kullanılması önerilir.
İşlemden sonraki ilk 6 ay içinde diş çekimi, cerrahi müdahale gibi kana mikroorganizma karışması
olasılığı olan işlemlerden önce antibiyotik ile koruma yapılmalıdır.